Cezmi Baskın: "Yemek, dostlarla paylaşınca güzel"

Fotoğraflar: Erkin Ön

Yılların başarılı oyuncusu Cezmi Baskın'ın benim gönlümde yer etmesine sebep, "Beynelmilel" filmidir. Baskın'ın Abuzer Yayladalı rolüyle deyim yerindeyse "döktürdüğü" film pek çoklarına göre de başarılı bulunduğu için birbirinden değerli ödüllerin sahibi oldu. Meslek hayatı boyunca pek çok tiyatro, sinema ve dizi filmde yer alan Baskın, uzun bir süredir Akasya Durağı dizisiyle ekrana geliyor. Ama bizim kendisini ziyaret etme sebebimiz tamamen lezzetle ilgili. Kısa bir süre önce eşi Çisel Baskın'la butik bir marka yarattılar: Cezz…

Bu marka altında zeytin, zeytinyağı ve birbirinden özel reçeller hazırlıyorlar. Şimdilik sadece internet üzerinden satış yapan marka, Bozcaada'nın yerel lezzetlerini evlerimize taşıyor… Aslında Cezz markası, bundan birkaç yıl önce Bozcaada'da restoran olarak doğmuş. Dostlarıyla yeme-içmeyi çok seven Baskın ailesi, "hazır elimiz değmişken ve yemek yapmayı bu kadar severken restoran açalım" demişler ve Bozcaada'da üzüm bağlarının arasındaki mekanlarını kurmuşlar. Fakat Bozcaada'daki sezonun kısalığı sebebiyle maalesef restoranın ömrü sadece üç yıl olmuş.

Baskın çifti şimdilerde ise Ada'nın lezzet birikimini başkalarıyla da buluşturmak için harekete geçtiler ve Cezz markasına hayat verdiler: "Sıradan olmayan tatları hazırlamaya çalışıyoruz" diyen Baskın, bazı ürünleri de konusunda Türkiye'de en iyi adreslerden temin ettiklerini ama Ada'ya özel gelincik, domates, böğürtlen ve incir reçelinin çok ilgi gördüğünü söylüyor. Cezmi Baskın için yemek pişirmek keyifli bir hobi. Hatta her şeyi pişirebildiğini söylerken, bize nefis bir de enginar tarifi veriyor. Enginarı kabuklarıyla birlikte bağlardan çıkan çubuklardan yaktıkları ateşin közüne gömdüklerini, pişince de hafifçe ezip, üzerine fesleğenli-sarmısaklı sos gezdirdiklerini anlatırken, Erkin ve benim iştahımız kabarıyor. Bu arada Çanakkale'nin ünlü domateslerinden harika makarna sosları yaptıklarını da belirtiyor. Et yemeklerinde bolca hardal kullanan Baskın, hardalı kendilerinin yaptığını da eklemeyi ihmal etmiyor.

Bozcaada bana Bakırköy'ü anımsatıyor

Cezmi Baskın, Bozcaada'yı görür görmez (1985 yılında) "ben burda yaşlanayım" demiş… Sonraki zamanlarda da her fırsat bulduğunda Ada'ya gitmeye çalışmış. Kendisi İstanbul Bakırköylü olan Baskın, Bozcaada'nın havasının eskiden bir balıkçı köyü olan Bakırköy'ü anımsattığını söylüyor. Hazır ikisini de karşımda bulmuşken Baskın çiftine birbirlerinin en sevdikleri yemekleri soruyorum. Her ikisinden de son derece politik cevaplar alıyorum. Cezmi Bey Çisel Hanım'ın yaptığı bütün yemekleri sevdiğini söylerken, "Patlıcanlı pilav"ın yerinin ayrı olduğunu fısıldıyor.

CEVİZLİ BARBUNYA TARİFİ İÇİN TIKLAYIN

Çisel Hanım ise "mutfağı bana Cezmi öğretti, kendisi ustam olur" diyerek, eşinin "Rezeneli kuzu eti" ve "Domatesli pilav"ının yerinin ayrı olduğunu söylüyor. Kurallarına, inceliklerine uyduğunuz zaman iyi yemek yapmanın hiç de zor olmadığını anlatan Cezmi Baskın, dostlarıyla paylaştıkları yemekli sohbetlerin ise kendileri için çok özel anlamları olduğunu anlatıyor. Bu arada onun için sofranın olmazsa olmazı pilav; hatta pilavı ekmek yerine tüketiyor.

Öğrendiğimize göre yemek işiyle ilgilenmek Çisel Hanım'ın çocukluk hayaliymiş. Hatta yakında İstanbul'da Cezz Mutfak Atölyesi'ni kurmayı hedefliyorlar. Çisel Hanım'ın çikolata ve keklerinin de dostlar arasında çok ünlü olduğunu söyleyelim! Bugünlerde uykudaki şaraplarını bekleyen Baskın çifti, 2-3 yıl sonra onları da beğenimize sunacak. Sizin anlayacağınız, yeme-içme sektöründe onların isimlerini daha uzun yıllar duyacağız gibi görünüyor.

PATLICANLI PİLAV TARİFİ İÇİN TIKLAYIN

Temmuz 2011 Sayı: 91 Nolu Dergimizde Yayımlanmıştır.