Filiz'den Tarihle Harmanlanan İlk Buğday Hasadı ve Gastronomi Etkinliği

Filiz'den Tarihle Harmanlanan İlk Buğday Hasadı ve Gastronomi Etkinliği

Tarladan sofraya özenle yürütülen çalışmalarıyla Türk mutfağının vazgeçilmez markası olan Filiz, Mardin'in "Mezopotamya Güneşi" olarak anılan ve coğrafi işaret tescilli Mardin Bulguru ile sektördeki başarısını üst seviyelere taşıyor. Sağlıklı bir besin kaynağı olmasının yanı sıra yüksek besin değeri, benzersiz lezzeti ve rayihasıyla kısa sürede sofralara yeni bir tat katan Filiz Mardin Bulguru için ilk buğday hasadı özel bir etkinlikle kutlandı.

Mardin Kızıltepe'de gerçekleşen etkinliğe Barilla Gıda Pazarlama Direktörü Selcen Tokgöz, sosyal gastronomi şefi Ebru Baybara Demir ev sahipliği yaparken, iyi yaşam ve beslenme uzmanı Dilara Koçak ve yeme-içme alanındaki birçok içerik üreticisi katılım gösterdi. Yılın ilk buğday hasadının ardından tüm katılımcılar şef Ebru Baybara Demir ve ekibinin hazırladığı hasat sofrasında bir araya geldi. Hasat sonrasında akşam yemeğinde ise, Mardin bulgurunun da yer aldığı Doğu Akdeniz mutfağının en güzel örnekleri deneyimlendi.

Filiz'in Mezopotamya güneşi olarak bilinen Mardin bulguru ile yeni bir yolculuğa çıktığını belirten Barilla Gıda Pazarlama Direktörü Selcen Tokgöz, "Mardin bulguru, yüz yıllardır özenle, sabırla yetiştirilen, geleneksel ve çok değerli bir ürün. Bu bulgur, sayısız tarifin temel malzemesi olmanın ötesinde, bu toprakların ruhunu, geçmişini ve geleceğini temsil eden bir sembol. Türkiye'nin yemek kültürünü zenginleştiren, dünya mutfağında da önemli bir yeri olan Mardin Bulguru, lezzetinin yanında sağlıklı beslenme açısından da özel bir gıda. Biz de Filiz olarak bu eşsiz ürünü Türkiye'nin her noktasındaki tüketicilerimizle buluşturabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz." dedi.

Mardin Bulguru'nun oluşturduğu değeri birçok farklı etkinlikle gündemde tutacaklarını vurgulayan Tokgöz, "Filiz Mardin Bulguru, sadece bir lezzet deneyimi değil, yeme-içme kültürü açısından da özel bir değer. Filiz Mardin Bulguru'nun Türk mutfak kültürüne ve gastronomi turizmine katkı sağlaması misyonumuzun önemli bir parçası. Filiz olarak, geleceğin mutfak dünyasına ilham olmak için var gücümüzle çalışacak ve Mardin bulgurunun zengin kültürel mirasımızda yaratıcı kullanımlarının keşfedilmesini amaçlayan projelerimize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Mezopotamya'nın tarımın sıfır noktası olduğunu ve buradan buğdayla başlayan bereketin yüzyıllar içerisinde tüm dünyaya yayıldığını vurgulayan Şef Ebru Baybara Demir, "Mardin'de buğday hasadı bir şenliktir, toprağın sunduklarının kutlanmasıdır ve buğdayın hasat edilmesi kadim bir ritüeldir. Hasat sonrası eli tarlaya değen herkes bir sofranın etrafında toplanır. Tarladan hasat edilen buğdayla başlayan bulgurun hikayesi, buğdayın haşlanması, kurutulması ve farklı süreçlerde dövülmesiyle formuna kavuşuyor. Filiz de bu süreci ideal şekilde uygulayarak markalaşmış Mardin bulgurunu tüm Türkiye'de sofralara taşıyor. Bu da Anadolu lezzetleri için çok kıymetli" dedi.

Bir Çukurovalı olarak yıllardır bulgurun faydalarından bahsettiğini aktaran İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı Dilara Koçak ise, "Sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeyi anlatma ve sosyal etki alanımı bu yönde kullanma misyonum ile bu noktada bulguru oldukça önemsiyorum. Bulgur; protein ve lif içeren, tok tutan bir vitamin mineral kaynağıdır. Posa, lif açısından zengin, karbonhidrat değeri daha düşük, protein değeri yüksek değerli bir gıda olan bulgurun içeriğindeki protein, kalsiyum, potasyum ve fosfor miktarı pirinçten daha fazladır. Ayrıca bulgurda bulunan B1 vitaminleri, sinir ve sindirim sisteminde önemli rol oynar. Glisemik indeksinin düşük olması sebebiyle, tokluk süresine destek olur. Bu nedenle her yaşta birey için beslenmenin vazgeçilmezidir demek mümkün. Bulgur, gücünü sadeliğinden alır. Yerel, sağlıklı, ekonomik ve pratiktir. En önemlisi ülkemizin en değerli ürünlerinden biridir" diye açıkladı.

Sofra’da Bu Ay

  • Mevsimin Olmazsa Olmazları Elma & Armut
  • Baharat Karışımları
  • Sağlıklı Çocuk Tarifleri
ve Daha Fazlası ...

Bakmadan Geçmeyin