Şenay Gürler ile Keyifli Bir Sohbet
Avrupa Yakası'nın ardından sizi son dönemde gençlik dizilerinde keyifle izliyoruz. Konu gençler olunca, projenin sorumluluğunu üzerinizde daha yoğun hissediyor musunuz?
Gençlerle aynı projede yer almak insanı tazeleyen bir şey. Tabii ki onlarla çalışmak daha fazla sorumluluk yüklüyor insana. Aynı zamanda değişmeyen unsur olarak, projeye karşı da her zaman sorumluluk duyuyorsunuz. Karşılıklı öğrenme ve çalışma süreci bu...
Yaz mevsiminin size çağrıştırdığı duygular nelerdir?
Çocukluğunuzun yazına dair keyifli bir anı paylaşır mısınız? Çocukluğumun yaz mevsimi benim için İzmir demek, yazlık sinema demek. Kordon, Foça, Çeşme, demekti. Şimdiyse dinlenmek, arkadaşlarımla daha çok birlikte olabilmek, yeni sezon için tiyatro oyunları araştırmak herhalde… Belki de bir sinema filmi çalışması... Çocukluğumun yazlık anılarını düşündüğümde annemle babamın elinden tutarak sinema çıkışı gözlerimi kapatıp yürüyüşlerim var; acaba biryerlere takılmadan yürüyebilecek miyim diye... Ne büyük bir güven duygusu.
Yaz tatillerini daha çok nasıl geçirirsiniz, neler yaparsınız?
Ben denizi çok seviyorum. Ama çok uzun süre aynı yerde kalmayı sevmem. Bir hafta bana yeterlidir. Sakin yerleri tercih ederim. Benim yaz hayallerim, kuzenlerimle onların yazlıklarında birkaç gün geçirmek, bomboş oturup bahçemde gökyüzüne bakmak, köpeğimle oynamak, yoğunluk nedeniyle okuyamadığım kitapları okumak…
Lezzet turizmi bu aralar çok revaçta. Sizin de tatmak için hiç düşünmeden kilometreler gidebileceğiniz lezzetler var mı?
Çocukluğumdan hatırladığım kalabalık sofralar, annemin azıcık parayla donattığı muhteşem sofralar olduğu için yemeğe önem veririm. Yurtiçi ya da yurtdışında gittiğim yerin en özel yemeğini tatmaya çalışırım. Antakya yemekleri beni kendimden geçirir mesela. Et düşkünlüğüm çok olmamasına rağmen kebap severim. Egeli olmama rağmen Güneydoğu mutfağını severim. Değişik yemeklerini tatmak için Antakya'ya gitmişliğim vardır.
Mutfakla aranız nasıl? Neler pişirirsiniz daha çok?
Mutfağı severim. İnsan kendini yemek pişirirken rehabilite edebiliyor. Daha çok Ege mutfağını bilirim tabii ama yeni lezzetlere de her zaman açığımdır. Bazen kendim uydururum bir şeyler, bazen annemin eski tariflerini uygularım. Zaman zaman internetten de yararlanıyorum. Enteresan ve yeni yemekler yapmak için yemek bloglarını takip ediyorum. Ama mutfak için zaman yaratmak benim tempomda çok zor. Çalışmadığım zamanlarda mutfakta olmak iyi geliyor.
Madem sıcak mevsime giriyoruz, güzellik ve beslenme adına kendi uyguladığınız yöntemlerden biraz söz edip, okuyucularımıza püf noktaları verir misiniz?
Ben sebze severim. Hamur işini çok az yiyorum. Nerdeyse haftanın her günü balık yiyebilirim. O kadar seviyorum… Her sabah mutlaka dereotu ve maydanoz yerim. Çok özel şeyler olarak yapmıyorum bunları. Zaten sevdiğim için yiyorum. Ama sağlıklı ve dengeli beslenmede de rolü önemli bu tür yiyeceklerin. Örneğin salata ve yoğurt soframda mutlaka bulunur. Tatlı olarak hafif şeyler tercih ediyorum. Sütlü tatlılara ve dondurmaya olan düşkünlüğüm bundan. Bir de ben çok su içiyorum. Su insanı tazeliyor…
Sofra’da Bu Ay
- Muz ile Işıldayan Tarifler
- Yeni Yılın İlk Kahvaltı Tabakları
- Muhteşem Ana Yemekler